Edatlar

إِذْ İz Edatı Arapça

إِذْ
a-Mef’ûlün bih ve mef’ûlün fîh olur:

أَتَذْكُرُ إِذْ لِحَانُكَ جِلْدُ شَاةٍ.
Hatırlar mısın o zamânı ki, yorganın  koyun derisi idi. (M. bih)

لَقَدْ نَصَرَهُ اللهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَروا Kafirler onu cikardiklari zaman. Allah
ona yardım etti. (M. fih)

İlgili Makaleler

Mâzî için kullanılan bir zarf(isim)dır.

 

b   وقت عام حين يوم       lâfızlarıyla birleşerek tenvîn alır ve şöyle   

o günkü gün. يومئِذٍ

o vakit  وَقْتَئِذٍ

o yıl   عامئِذٍ

Görüldüğü gibi, bu birleşmelerde ilk kelimeler meftûh okunur.

İşâret  ismi olan ile   ذاك birleştiğinde (      اذ ذاك   ) = o vakit mânâsını ifâde eder.

c-(اذ ) ile bazan da ta’lîl (sebep) bildirir (mef’ûlün leh olur) ve
müfâcee (sürpriz) edâtı olur:

فَبَيْنَا هُوَ يُفَتِشُ عَلَى مَطْلُوبِهِ إِذْ سَرِقَتْ مِنْهُ الدَّرَاهِمُ.

ararken bir de ne görsün! Paraları çalınmış! (Müfâcea)
Onu, kötülük ettiği için dövdüm.

ضَرَبْتُهُ إِذْ أَسَاءَ.

(إذنما): Muzârinin başına gelince zaman zarfı olarak onu cezmeder.
Bk. Meczûm muzâri; Edatlar.