Arapça’da Emir Kipi
الأمر
Arapçada emir kipi, Türkçedekinden farklı olarak, emrin olumlu ve olumsuz oluşuna göre ikiye ayrılır. Olumlu emir “emir”, olumsuz emir ise “nehiy” olarak adlandırılır. Ayrıca Türkçede dilek istek kipi olarak adlandırdığımız üçüncü şahıslara yönelik zaman kipi Arapçada yine olumlu veya olumsuz oluşuna bağlı olarak “emir” ve “nehiy” biçiminde adlandırılır. Bu yüzden emre veya nehye muhatap kişinin durumuna bağlı olarak Arapçada emir kipi; emr-i hâzır, nehy-i hâzır, emr-i gâ’ib, nehy-i gâ’ib biçiminde dört gruba ayrılır. Biz bu bölümde emri hazır ve emr-i gaib kısımlarını inceleyeceğiz. Nehy-i hazır ve Nehy-i gaib ise Arapça’da nehiy kipi bölümünde incelenmiştir.
Emr-i Hâzır
Emr-i hâzır, ikinci şahıslara, yani karşımızdakine dönük emir kipidir. Bu bakımdan Türkçede “emir kipi” olarak adlandırılan kipin tam karşılığıdır. Türkçede fiilin mastar ekinden arınmış hâli emir kipini oluştururken (git-mek: git, gibi), Arapçada sülâsî fiillerde emr-i hâzır kipi, fiilin ilgili şahsa ait muzâri çekiminden elde edilir. Dolayısıyla emr-i hâzır için şu ayrık özne zamirlerine ait muzâri fiiller kullanılmaktadır:
أنْتَ، أنْتُما، أنتُم
أنْتِ، أنْتُما، أنْتُ
Arapçada sülâsî bir fiilden emr-i hâzır elde etmek için şu yol izlenir:
-
- Fiilin, ilgili şahsa ait muzârisi alınır. (Biz burada ikinci tekil eril şahsa yönelik emr-i hazır kipini bulalım. Fiilimiz كَتَبَ birinci kalıptan olduğu için muzârisi يَكْتُبُ dur. Burada ilgili şahsın muzârisi أنْتَ تَكْتُبُ dur.
- Fiilin başındaki muzâraat harfi atılır. Bu durumda fiilimizin başındaki ت muzâraat harfini atıyoruz ve geriye كْتُبُ kısmı kalıyor.
- Baştaki muzâraat harfini attıktan sonra ardından gelen harf okunmuyorsa, yani sükûn ile harekeliyse:
- Bu harfi okuyabilmek için fiilin başına bir elif harfi getirilir. Bu elifi harekelemek için aynu’lfiilin (orta harfin) harekesine bakılır. Aynu’l-fiil (orta harf) damme ile harekeliyse elif damme ile; damme ile harekeli değil ise elif kesra ile harekelenir.
- Muzâraat harfini attıktan sonra ardından gelen harf okunabiliyorsa, yani harekeliyse başa elif
getirilmez.
- Son olarak fiilimizin sonu cezm edilir: اكُْتُبْ
يَكْتُبُ ← أنتَ ← تَكْتُبُ ← كْتُبُ ← اكُْتُبُ ← اكُْتُبْ
أَنْتَ تَكْتُبُ sen yazıyorsun anlamındayken; أَنْتَ اكُْتُبْ sen yaz anlamına gelir.
Gerek emir kipleri, gerekse nehiy kipleri meczûm olmak zorunda olduklarından, “cezm”in ve “cezm alâmetleri”nin ne olduğunun iyi bilinmesi önem taşımaktadır.
Emr-i hâzır bulma kuralını, ikinci şahsa ait diğer formlar üzerinde de uygulayacak olursak, şöyle bir sonuç elde ederiz:
أنْتُما تَكْتُبانِ ← اكُْتُبا
أنْتُمْ تَكْتُبونَ ← اكُْتُبوا
أنْتِ تَكْتُبينَ ← اكُْتُبي
أنْتُما تَكْتُبانِ ← اكُْتُبا
أنْتُّ تَكْتُبنَ ← اكُْتُبَْ
Bu sonucu, emr-i hâzır kipinin çekim biçimi olarak şu şekilde düzenleyebiliriz:
Çoğul (Cemi) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mürded) | |
أَنْتُمْ اكُْتُبوا Sizler yazınız |
أنْتُما اكُْتُبا Siz ikiniz yazın |
أَنْتَ اكُْتُبْ Sen yaz |
Muhatab |
أَنْتُّ اكُْتُبَْ Sizler yazınız |
أنْتُما اكُْتُبا Siz ikiniz yazın |
أَنْتِ اكُْتُبي Sen yaz |
Muhataba |
Bir fiilin emr-i hâzırını doğru olarak bulabilmek için o fiilin aynu’l-fiilinin (orta harfinin) muzârideki harekesini, bir başka ifadeyle hangi kalıptan olduğunu bilmemiz gerektiğini de unutmayalım. Örneğin,
جَلَسَ fiili ikinci kalıptandır. Emr-i hâzır çekimini yapınız?” şeklinde bir soru ile karşılaştığımızda ilk olarak fiilimizi muzâriye çevirecek, daha sonra ilgili şahsın muzârisini alacağız. Burada جَلَسَ fiilinin muzârisi يَجْلِسُ, ilgili şahsın muzârisi ise أنْتَ تَْلِسُ sen oturuyorsun’dur. Buradan –otur anlamında emr-i hâzır elde etmek için fiilin başındaki muzâraat harfini atıyoruz. Kalan kısmı “cim”in sükûn ile harekeli olması dolayısıyla okuyamadığımız için fiilin başına bir elif getiriyoruz. Elifi harekelerken aynu’l-fiilin harekesine bakıyoruz. Burada aynu’l-fiilimizin harekesi damme olmadığı için elifi kesra ile harekeliyoruz. Son olarak fiilimizin sonunu cezm ediyoruz ve اِجْلِسْ emir fiilini elde ediyoruz.
ِِِيَجْلِس ← أنتَ تَجْلِسُ ← جلْس ← اِجلْس ← اِجلِس
Çoğul (Cemi) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mürded) | |
أَنْتُمْ اِجْلِسوا Sizler oturunuz |
أَنْتُما اِجْلِسا Siz ikiniz oturun |
أَنتْ اِجلْسِْ Sen otur |
Muhatab |
أَنْتُّ اِجْلِسْنَ Sizler oturunuz |
أَنْتُما اِجْلِسا Siz ikiniz oturun |
أَنْتِ اِجْلِسي Sen otur |
Muhataba |
Şimdi de 3. kalıptan bir fiil olan ( فَتَحَ – açtı ) fiilinin emr-i hâzırını bularak çekelim. Fiilimiz 3. Kalıptan olduğu için muzâride aynu’l-fiilin harekesi fethadır: يَفْتحَ
يَفْتَحُ ← أنتَ تَفْتَحُ ← فْتَحُ ← اِفْتَحُ ← اِفْتَحْ
Burada elifi harekelemek için aynu’l-fiilin harekesine baktık. Damme olmadığını görünce elifi kesra ile harekeledik. Sülâsî fiillerin emr-i hâzır kiplerinde elifin hiçbir zaman fetha ile harekelenmeyeceğini unutmuyoruz.
Çoğul (Cemi) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mürded) | |
أَنْتُمْ اِفْتَحُوا Sizler açınız |
أَنْتُما اِفْتَحا Siz ikiniz açın |
أَنْتَ اِفْتَحْ Sen aç |
Muhatab |
أَنْتُنَّ اِفْتَحْنَ Sizler açınız |
أَنْتُما اِفْتَحا Siz ikiniz açın |
أَنْتِ اِفْتَحِي Sen aç |
Muhataba |
Emr-i Gâib
Üçüncü şahıslara dönük emir kipidir. Aslında Türkçede dilek-istek kipinin karşılığı olmasına rağmen, Arapçada “emir kipi” olarak adlandırılır. İlgili fiilin muzârisinin başına emir lâm’ı ( لام الأمر ) getirilerek yapılır. Sürekli kesra ile harekeli olan bu “emir lâmı (لِ)” başında kullanıldığı muzâri fiili cezm eder, fiilin anlamını da dilek-istek kipine çevirir.
Şimdi ( كَتَبَ ) fiilinin emr-i gâib çekimini aşağıdaki tabloda inceleyelim.
Emr-i Gaib Çekimi | |||
---|---|---|---|
Çoğul (Cemi) | İkil (Tesniye) | Tekil (Mürded) | |
هم لا يَكْتُبوا Onlar yazmasınlar |
هما لا يَكْتُبا O ikisi yazmasınْ |
هو لا يَكْتُب O yazmasın |
Muhatab |
هُنّ لا يَكْتُبَْ Onlar yazmasınlar |
هما لا تَكْتُبا O ikisi yazmasınْ |
هِي لا تَكْتُب O yazmasın |
Muhataba |
Örnekler;
.لِيَشْرَبْ مِنْ هذا الما Bu sudan içsin.
.لِيَعْبُدُوا رَبَّ هذا الْبَيْتِ Bu evin Rabbine ibadet etsinler.